Ercan İNTAŞ - Ben Deliyim


Ben deliyim…
Yorgun ve yalnızım kaldırımlara misafirim…
Gecenin gözleri üzerimde.
Denizin ortasında küçük bir
adayım, yüzme bilmem…
Yüreğimi bir yere bırakmışım, bıraktığım yerden çok uzaklardayım. Kapıları kapatmışım üstüme,
sürgüleri beynime çekmişim.

Hey sabreden derviş bana da sabretmeyi öğretsene.
Ben deliyim, ama çok şey bilirim.
Renkler ve zevkler hiçbir şey ifade etmez bana…
Sonların başladığı yerden, başlangıçların son bulduğu yere gidiyorum.
Kara bir tren gibiyim yani, bir istasyondan bir
istasyona, hep aynı raylar üzerindeyim…

Ben deliyim…
Yağmurun yağması benim için romantik değildir,
ben kurşun yağmurlarını bilirim.
Benim güneşim batmaz,
dünyam dönmez,
ayım hep mehtap halindedir,
rüzgârlarım doğudan eser…
Kadehime doldurduğum hüzünle sarhoş olurum,
mezem ise bir dilim umut…
Ezbere bilirim yaşamayı,
yaşarken savaşmayı…

Ben deliyim…
Benim mevsimim değişmez sadece bahardır,
kuşlardan sadece güvercini bilirim,
yüreğim kanatlarıyla beraber çarpar.
İnsanlardan yalnız çocukları severim,
onları da büyüyünceye kadar..

Ben deliyim…
Güzel bir yaşam benim için anlam taşımaz,
ben köyleri ve yürekleri yakılmış insanlar görürüm.
kimsenin düşmanı değilim kimseye dost olmadım..
Ben yabancıyım bana..
söyleyemediğim düşüncelerim vardır..

her akşam ayrı bir meydanda
Atatürk heykelinin karşısında,
olmayan aklımı darağacına asar ipini çekerim…

Duygularım hep sansüre uğramış,
bir fahişenin hayatı gibi yalancıdır gözyaşlarım…
iplerim inceldiği yerden koptu kopacak
Ve Ufacık bir bakış boğazımı düğümlendiririr.
kimi özlediğimi bilmeden hasretin en yoğun halini yaşarım.

ah İçimden dağıtmak gelir,
dağıtamam ya,
kendimi dağıtırım.
Gözlerimin kahverengisi gitgide koyulaşır,
insanlarınki kan kırmızılaşır.
Bakamam kimsenin yüzüne,
sevgiye muhtaç bir yavruya
dönerim…
Kalbim titrer.

Ben deliyim..
Unutulmuş bir hatıra
Sonu dramla biten üç bölümlük bir komedi dizisiyim
çorbama kinimi doğrar,
öfkemi kaşıklarım.
Zehir kokan bir gül biter dudaklarımın arasından,
başımı göğe kaldırıp bakışlarımı çivileyip gökyüzüne seni seyrederim,
sonra bir bidon gök kuşağı döküp üstüne yakarım seni
külünle birlikte zamana savrulurum.

Ben deliyim…
Mutluluğu uzaktan seyrederken,
cebimde küçük umutlar biriktiririm,

gözlerimin kapının eşiğine duvardaki fotoğraflara takıldığı saatlerde kendimi paramparça olmuşluğun,
tükenmişliğin koynunda bulurum.
İşte o zaman hayat acı kahve tadı verir,
hep içime atarım,
ama,
kendimi içine atacak yer bulamam.

Anlamayana az gelirim,
anlayana çok…
Ne yarınlar bir şey bekler benden,
Ne de ben bir şey beklerim yarınlardan..




Alıntıdır.

Yorumlar

Popüler Yayınlar